SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

EYMAN VE’N-NUZUR BAHSİ

<< 3283 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ أَبِي سَلَمَةَ عَنْ الشَّرِيدِ أَنَّ أُمَّهُ أَوْصَتْهُ أَنْ يَعْتِقَ عَنْهَا رَقَبَةً مُؤْمِنَةً فَأَتَى النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ أُمِّي أَوْصَتْ أَنْ أُعْتِقَ عَنْهَا رَقَبَةً مُؤْمِنَةً وَعِنْدِي جَارِيَةٌ سَوْدَاءُ نُوبِيَّةٌ فَذَكَرَ نَحْوَهُ قَالَ أَبُو دَاوُد خَالِدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَرْسَلَهُ لَمْ يَذْكُرْ الشَّرِيدَ

 

Şerîd (b. Süveyd es-Sakafî)'den rivayet edildiğine göre;

 

Annesi ona kendisi adına bir mü'min köle azad etmesini vasiyet etti. Şerîd, Rasûlullah (s.a.v.)'a gelip:

 

Ya Rasûlallahî Annem bana kendisi adına bir mü'min köle azad etmemi vasiyet etti. Benimse, Nûbiyeli siyah bir cariyem var (onu azad edebilir miyim?), dedi.

 

(Bundan sonra) ravi, önceki (3282.) hadisin benzerini zikretti.

 

Ebû Dâvûd dedi ki: Halid b. Abdiliah,  hadisi mürsel olarak rivayet etti, Şerîd'i anmadı.

 

 

İzah:

Nesâî, vesâya; Ahmed b. Hanbel, IV, 222, 388, 399.

 

Nûbiye, Sudan'da geniş bir yerdir. Bilâl-i Habeşî (r.a) de buralı idi.

 

Yukarıdaki metinden anlaşıldığına göre; Şerîd annesinin vasiyetini ye­rine getirmek için mü'min bir köle azad etmek istediğinde, elindeki cariye­nin yeterli olup olmadığında tereddüt etmiş ve meseleyi Hz. Nebi (s.a.v.)'e intikal ettirmiştir. Hz. Nebi (s.a.v.) cariyeye; "Allah nerede? Ben kimim?" gibi sorular sorarak, cariyenin müslümanhğına hükmetmiştir. Ancak bu bö­lüm hadiste anılmamış, sadece "yukarıdaki hadisin benzen..." diye işaretle yetinilmiştir.

 

Nesâî'deki rivayette, bu kısım da metne alınmıştır. Fakat birazcık fark­lıdır. Oradaki rivayete göre Hz. Nebi (s.a.v.) cariyeye; "Rabbin kim?*' diye sormuş cariye, "Allah" karşılığını vermiş, daha sonra "Ben kimim?" demiş, bu sefer de "Sen Allah'ın elçisisin'' cevabını almıştır. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): "Onu azad et, o mü-'mindir" buyurmuştur.

 

Ebû Dâvûd, bu hadisi Halid b. Abdullah'ın Şerîd'i hiç anmadan mür­sel olarak da rivayet ettiğini söyler, Bezlü'I-Mechûd sahibi; "Halid'in bu ha­disini ben yanımda olan kitaplarda bulamadım" demektedir.

 

Bu hadis de keffaretlerde azad edilecek kölenin mü'min olması gerekti­ğini isbat için bu baba alınmıştır. Fakat hadisin böyle bir delâleti açık ve ke­sin değildir. Çünkü Şerîd'in, elindeki cariyenin azad için yeterli olup olma­dığını araştırması, mutlak olarak azad edilecek kölenin müslüman olması ge­rektiğinden dolayı değil de annesinin vasiyetine tam uymak için olabilir. Çünkü annesi kendisine, mü'min bir köle azad etmesini vasiyet etmiş, o da meseleyi Hz. Nebi'e bildirirken aynı ifadeyi kullanmıştır.